Bizler toplum olarak da empati yapmayı, hikaye anlatmayı ve özellikle de dinlemeyi de çok seviyoruz. Bir dostumuzun arkadaşımızın derdi, sıkıntısı varsa, dinlemeye pek bir gönüllüyüz.

Tüm bunları yaparken de kendimizi karşı tarafın yerine koymaya , onun gibi düşünmeye ve davranmaya başlıyoruz.

Ancak; kaçırdığımız nokta şu; Tüm bu hikayeleri dinlerken farkında olmadan alıp kabul ediyoruz ve bedenimize kilitliyoruz. Kendimiz ile özleştiriyoruz. Bizimmiş gibi yaşamaya başlıyoruz. Yani biyo taklitçilik yapıyoruz.

Sonrada, tüm bunlar neden başımıza geldi ,ben niye benzerlerini yaşıyorum diye Ah! Vah! Yapıyoruz. (Çekim yasası da bize destek oluyor tabii ki )

Bazılarımız da mesleklerinden dolayı , karşı tarafı sürekli olarak onaylamak ve haklısınız evet doğru demek durumunda kalıyor. Böylece karşısındaki insanın bize saçtığı tüm olumsuzlukları ve şikayetleri farkında olmadan alıp kabul etmiş oluyor. Sonrada enerjisi ve sabrı kalmıyor. Tahammülsüz, mutsuz ve agresif bir insan haline geliyor.

Peki ya bu yaşananlar aslında sadece ilginç bir bakış açısından ibaretse… Evet işin sırrı , tüm bunlara ilginç bir bakış açısı olarak bakabilmekten geçiyor.

Eğer biz birinin anlattığı bir şeyi dinlerken içimizden ilginç bakış açısı diyerek dinlersek ; bu olayı ,fikri, düşünceyi bizimmiş gibi alıp kabul etmemiş oluruz. Dolayısıyla da kendi gerçeğimiz olmasını engelleriz.

Ne yani bu kadar basit mi? Şaka yapıyor olmalısın ! dediğinizi duyuyorum… Hayır! Değil ! Gerçek… Denemesi bedava…

Ama tabii ki elimizde sihirli değneğimiz yok. (Peki ya varsa? Ve biz bunu alıp kabul etmeyi ve kullanmayı reddediyorsak? ) 1 seferde olması zor ( İlginç bakış açısı ).

Neden zor dediysem , zoru neden bu kadar çok seviyorum ki, hayatımda hangi anda ve zamanda bu kadar hayati, değerli ve önemli kıldım…Bilemedim… ( Açığa çıkan her şeyi iptal ederek temizleme cümlesi ile temizledim. )

İlginç bakış açısı dediğimiz zaman , karşımızdaki kişinin bakış açılarını, düşüncelerini ve hislerini satın almamış oluyoruz. O muhteşem bilinçaltımız kendininmiş gibi algılamıyor. Dolayısıyla da onların gerçeklerini kendi gerçeğimiz yapmanın önüne geçiyoruz…

Tabii bunu konuşma anında karşınızdaki kişinin yüzüne direkt söylemek, genellikle ters ve olumsuz tepkiler almamıza sebep oluyor. (Benim ilginç bakış açımla tabii ki  ) Hemen tavır koyuyorlar. Nasıl yani, sen ne demek istiyorsun diye… ( Tecrübe ile sabittir )

O yüzden sadece içinizden düşünmeniz yeterli…

Peki ya aslında hayatta her şey tamamen ilginç bir bakış açısından ibaretse…

Ve aslında benim de bu bakış açısında olmam, ilginç bir bakış açısı ise…

Ama siz yine de yukarıda yazdıklarımı sakın alıp kabul etmeyin… Uygulamayın.. Sadece ilginç bir bakış açısı deyin gülün geçin…

Sevgimdesiniz…

Deniz Ebru Turan
turanebru73@gmail.com

Yazımızı beğendiyseniz paylaşım butonlarını kullanarak sosyal  medyada  paylaşıp daha fazla kişiye ulaştırmanızı rica ederiz. Bizi  Twitter  üzerinden @kanguruhaber hesabından, Instagram üzerinden  @kanguruhaber hesabından da takip edebilirsiniz.

Yorum yapmak, eklemek ya da düzeltmek için aşağıdaki yorum kısmını kullanabilirsiniz.