Homeopati, Tedavi Eden Bir Yöntemdir…
Üsküdar Üniversitesi ve Homeopati Derneği iş birliği ile 9-10 Nisan tarihleri arasında IV. Uluslararası Homeopati Konferansı yapıldı.
Homeopati, hastaya tanı ya da tedavi için hiçbir şekilde zarar vermeden yalnızca hastanın sözel hikayesine başvurularak uygulanan tümüyle doğal yöntemleri kullanan holistik (bütünsel) bir tedavi sistemi olarak tanımlanıyor. Konferansta 300 yıl önce Alman Dr. Hahnemann tarafından tanımlanan homeopati ile ilgili günümüzdeki çalışmalar ve uygulamalar konuşuldu.
Üsküdar Üniversitesi Merkez Yerleşke Nermin Tarhan Konferans Salonu’nda gerçekleştirilen konferansta Homeopati Derneği Başkanı Uzm. Dr. Günnur Başar, konuk konuşmacı olarak yer aldı. Başar, “Homeopatiye giriş” başlıklı sunumu ile Homeopati tedavi yöntemleri ile ilgili bilgiler paylaştı.
Günnur Başar, hem dünyada hem de Türkiye’de zor günlerden geçildiğini belirterek insanlığın en çok iyi niyet, sevgi ve cesaretle bu zorlukları aşabileceğini söyledi. Başar, “Bunlar sağlıklı bir insanda olması gereken nitelikler, bunlar olmayınca sağlık da olmuyor. Homeopatinin alanı çok geniş, fiziki sağlık, duygusal sağlık ve ruhsal sağlık alanında çalışıyoruz” dedi.
Homeopati Ülkemizde Yeterince Tanınmıyor!
Bir alternatif tıp alanı olan homeopatinin ülkemizde henüz çok iyi tanınmadığını belirten Başar, bu nedenle kimi çevrelerce bilimden uzak bir alan olduğu iddiasının dile getirildiğini belirterek “Oysa homeopatinin bütün verileri bilimsel olarak kanıtlanabilir. Amacımız homeopatinin bilimsel verileri olduğunu anlatmaya çalışmak ve sesimizi duyurmak. Bugün burada dünyanın çeşitli yerlerinde homeopatiyi uygulayan uzmanları dinleyeceğiz” diye konuştu.
Homeopatinin Bilimsel Başarısı Kanıtlandı
Her türlü fiziksel rahatsızlıkta kullanılan homeopatinin ciddi kronik hastalıklarda, ruhsal bozukluklarda ve modern tıbbın hastalık kabul etmediği ya da çaresiz kaldığı her türlü sorunda başarıyla uygulandığını belirten Dr. Günnur Başar, “Homeopatinin bu başarısı bilimsel yöntemlerle kanıtlanabilmektedir. Homeopati, belirtileri bastıran değil, tedavi eden bir yöntemdir. Homeopati herkesin biricik kendine özgü bir sağlık durumu olduğuna inanır ve doğadaki benzer prensipleri özel biçimlendirilmiş remediler yoluyla kullanarak bedende uyumu ve dengeyi tekrar kurar. Bu tedavi edici, kalıcı etki, homeopatide çoğu zaman tek doz ilaç kullanımı ile sağlanır” dedi.
Batı Tıbbından Sonra En Fazla Hastaya Ulaşan Yöntem Homeopati
Başar, homeopatinin bedeni bir makine gibi parçalara ayırıp tamir edilmesi gereken organları önce hastalık ismiyle etiketleyen daha sonra da değiştiren ya da ilaçlarla baskılayan modern batı tıbbının aksine bir anlayışla hareket ettiğini söyledi. Başar, “Homeopati her hastaya hak ettiği özeni ve saygıyı gösteren, onu ‘hastalık yolculuğu’ndan yaşama dair daha bilgili, daha bütüncül çıkarmayı hedefler. Bugün Dünya Sağlık Örgütü’nün de tanıdığı dünyada batı tıbbından sonra en fazla sayıda hastaya ulaşan en yaygın alternatif sağlık sistemidir” dedi.
Konferansın açılışında Üsküdar Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi Dekanı Prof.Dr. Haydar Sur adına bir konuşma yapan Yrd. Doç. Dr. Hamiyet Sayar da homeopati uygulamalarının aslında toplumda uygulama alanına sahip olduğunu belirterek konferansın homeopatinin tanıtılması açısından yararlı olacağını söyledi.
Konferansta Bursa Homeopati Derneği’nden Ecz. Fatma Henden, Avrupa’da ve günümüzde homeopatinin gelişimi ile ilgili bir sunum yaptı.
Konferansta Hindistan Batras Akademisi’nden homeopat Dr. Samir Chaukkar, “Otizmde homeopatinin yeri”, Yunanistan Homeopati Derneği Başkanı ECH üyesi Uzm. Dr. Vangelis Zafeiriou “Homeopati- Ağır Psikiyatrik Bozukluklarda İlk Tedavi” başlıklı sunumunu yaptı.
Yazımızı beğendiyseniz paylaşım butonlarını kullanarak sosyal medyada paylaşıp daha fazla kişiye ulaştırmanızı rica ederiz. Bizi Twitter üzerinden @kanguruhaber hesabından, Instagram üzerinden @kanguruhaber hesabından da takip edebilirsiniz.
Yorum yapmak, eklemek ya da düzeltmek için aşağıdaki yorum kısmını kullanabilirsiniz.
