Düzen ve kaos deyince aklımıza ne gelir ? Düzen bir şeylerin rutininde, yolunda ve olağan bir şekilde gitmesi olarak düşünülür.

Peki ya kaos; adından da anlaşılacağı gibi karmaşa, düzen bozukluğu, her şeyin birbirine girmiş olması olarak anlaşılır. Her şey göründüğünün tersidir, hiç bir şey göründüğünün tersi değildir.

Burada düzen kelimesi ile, hayatınızın var olan düzeninden, evinizin düzeninden bahsetmiyorum. Bunları değiştirmekten bahsetmiyorum. Çok daha farklı bir şeyden bahsediyorum.
Düzen hayatımızda var olan, asla ve asla değişmeyecek olan şeylerin tümüdür.

Yargılar gibi, bakış açıları gibi, tüm hayatımız boyunca ailemizden duyduğumuz ve alıp kabul ettiğimiz yargılar gibi… Zayıf, şişman, tembel, çalışkan, pasaklı, dağınık, içine kapanık gibi.

Türkiye’de konuşulan ana lisanın Türkçe, Almanya’da Almanca, Amerika’da ve İngiltere’de İngilizce, Fransa’da Fransızca olması gibi. Bunlar hayatımızda var olan başlıca değişmeyecek düzen noktalarından basit örnekler.

Düzeni hayatımıza öyle bir yerleştiririz ki, bunu değiştirmeye kalksak hayat birbirine girecek gibi hissederiz. Jenga oyunundaki taşlar gibi.

Aslında kaos yaratıcı kaynaktır. Tüm hareketin ve enerjinin başlangıç noktasıdır. Aslında düzenin de başlangıç noktasıdır. Kaos olarak gördüğümüz ve düşündüğümüz her şey düzenin bir parçasıdır. Kaosta muhteşem bir hareket vardır. Ve enerji değişim dönüşümü vardır. Tüm sonsuzluğun yaratım noktası kaos enerjisinden gelir.

Peki günlük hayata ve düzene kaos nasıl aşılanır. Örneğin; Düşünün sabah işe gitmek için hazırlandınız. Tam kapıdan çıkacaksınız, birde baktınız ki arabanın anahtarları yerinde yok. Eyvah! Ben şimdi ne yapacağım? Nereye gitti bu anahtarlar? Bulamazsam yandım. Bak şimdi işe de geç kalıyorum. Tüh! Trafiğe takılacağım.

İşte size muhteşem bir kaos… Yaşadığınız gerginlik, sinir, stres, telaş. Bir anda enerji değişti… Telaşla arıyorsunuz nerede diye… Sonra kendi kendinize diyorsunuz ki; tamam bir dur sakinle. Ve yeniden aramaya başla. Belki de farklı bir yere koydun akşam o yorgunlukla. Ve; mutlu son.

Montunuzu asarken askıya asmışsınız. Mont da üzerinde anahtar gözükmüyor. Ohhh….Çok şükür. Haydi şimdi işe…

Soru sormak günlük düzene kaos aşılar. Yaşadığımız her koşulda (iyi yada kötü), bundan daha iyi nasıl olur? Dediğimiz anda, evren bize sonsuz olasılıklar içinden seçenekleri sunmak için sabırsızlanır. Ve kaos enerjisi çalışmaya başlar.

Düzen zaten rutindir. Olağandır. Dümdüzdür. Var olanın dışında hiç bir hareketi yoktur. Enerjisi çok stabildir. Ve bir yerden sonra monotonlaşır. Bir süre sonra siz şikayet etmeye başlarsınız.

Hayatım çok monoton. Hep aynı şeyler. Çok sıkıldım. Her gün kalk trafikle boğuş. İşe git. Akşama kadar çalış. Sonra eve gel. Yemek, mutfak topla, çocuklar, temizlik. Bıktım. Bu nedir ya. Demeye başlarsınız.

Çok güzel soru sormaya başladınız bile. Bu nedir? Ben bunu neden yaşıyorum ? Bu durumu düzeltmek için neler yapmalıyım? Bundan daha iyi nasıl olur?

Bakın enerji nasıl da değişmeye başladı. Bir hareket başladı. Çünkü kaos enerjisini harekete geçirdiniz. Bundan daha iyi nasıl olur. Başka neler mümkün?

Düzen ve kaos ile ilgili söyleyeceğim son cümle ; Her şey göründüğünün tersidir , hiç bir şey göründüğünün tersi değildir.

Deniz Ebru Turan
turanebru73@gmail.com

Yazımızı beğendiyseniz paylaşım butonlarını kullanarak sosyal  medyada  paylaşıp daha fazla kişiye ulaştırmanızı rica ederiz. Bizi  Twitter  üzerinden @kanguruhaber hesabından, Instagram üzerinden  @kanguruhaber hesabından da takip edebilirsiniz.

Yorum yapmak, eklemek ya da düzeltmek için aşağıdaki yorum kısmını kullanabilirsiniz.