İki adam, bahçeye meyve toplamaya gitmiş. Büyükçe bir ağacın, biri tepesine çıkmış, diğeri aşağıda kalmış. Aşağıdaki alt dalları ve düşenleri topluyor, yukarıdaki de, üst dallardakileri topluyormuş. Bir süre sonra, yukarıdaki, bahçenin önündeki yolun, sağ tarafında, gelmekte olan bir öküz arabası görmüş. Aşağıdakine, “Yolun sağ yanından bir öküz arabası geliyor,” demiş. Aşağıdaki, tarif edilen yana doğru bakmış ve hiçbir şey görememiş, “Ben bir şey göremiyorum, ortada öküz arabası filan yok,” demiş.

Yukarıdaki, “Evet geliyor,” diye ısrar etmiş ve tartışmaya başlamışlar. Aşağıdaki, “Bırak saçmalamayı, ben kör müyüm? Dediğin yöne baktım, hiçbir şey göremedim,” demiş. Yukarıdaki, ikna edebilmek için; “Bak öküz arabası sarı renkli. Üzerinde de iki adam, bir miktar da odun var,” demiş. Aşağıdaki tekrar bakmış yine bir şey görememiş, yukarıdakine, “Sen yalan söylüyorsun, tekrar dikkatlice baktım, araba maraba yok,” demiş.

Bunlar tartışırken, yol almaya devam eden öküz arabası, bahçenin yakınana gelmiş ve aşağıdakinin görüş alanına girmiş. Yukarıdakinin söylediği, aynıyla gözünün önüne gelmiş, o zaman, “Evet, haklıymışsın, şimdi gördüm,” demiş.

Gerçek hayatta, insanlar, bu hikâyedeki şahıslara benziyor. İnsanlar seviyelerine göre, derin bir vadiden başlayıp, göğe uzanan, yüksek bir dağa, kademe kademe sıralanmış gibiler. Herkes bulunduğu seviyesinden baktığı için, görüş farkı oluyor.

Bir üst seviyedekinin gördüklerini, bir alttakinin görmesi mümkün değil. Herkes görebildiklerine göre konuşuyor ve onlara doğru diyor. Hal böyle olunca herkesin doğruları farklı oluyor.

Herkesin doğrusunun farklı olması, görüş açısından kaynaklandığı açık. Hal böyleyken, birinin görüşünü değiştirmeye çalışmak, onu, göremediği şeye inandırma çabasından başka bir şey değildir. Onun inanmadığı, sizin gerçekleriniz değil, o seviyeden bakamamasıdır. Bunun böyle olduğunu, çoğu insan gözden kaçırır ve kendinin haklı olduğunu iddia eder. İddialarıyla karşısındakini ikna etmeye çalışır.

Her gün gördüğümüz, duyduğumuz, ben haklıyım, hayır ben haklıyım tartışmasının dibi temeli bundan ibarettir. En üst seviyedeki, hepsinin gördüklerini görür, onların neyi göremediğini de görür. Görmediğine itiraz edenlerin, iddia ile ikna olmayacağını da bilir ve işine bakar.

Bugün, her kim, hangi sorunla boğuşuyorsa, bu sorun, bulunduğu seviyenin sorunudur. Kişi seviyesini yükseltip, bakış açısını değiştirmedikçe, o sorunu çözemez. Çözse bile benzer bir başkası ile boğuşmayı sürdürür.

Hüseyin Güdücü
drguducu@hotmail.com

Yazımızı beğendiyseniz paylaşım butonlarını kullanarak sosyal  medyada  paylaşıp daha fazla kişiye ulaştırmanızı rica ederiz. Bizi  Twitter  üzerinden @kanguruhaber hesabından, Instagram üzerinden  @kanguruhaber hesabından da takip edebilirsiniz.

Yorum yapmak, eklemek ya da düzeltmek için aşağıdaki yorum kısmını kullanabilirsiniz.