Kaybedecek Neyiniz Var
Bir zamanlar bir kralın orgu bozulmuş. Org ona çocukluğunda babasının hediyesi olduğu için o onu çok severmiş. Orgu yeniden çalabilmek için dünya çapındaki ustaları saraya davet etmiş ama hiç biri onu tamir edememiş.
Bu olay halk arasında da kulaktan kulağa yayılmış. Yıllar sonra, bir gün dilenci kılıklı, yaşlı bir adam saraya gelmiş, kapıdaki nöbetçiye, “Kralın orgu bozulmuş, ben onu tamir edebilirim,” demiş. Nöbetçi adama kahkahalarla gülmüş. Sonra adama dönüp, “Hadi işine git. O orgu dünyanın en iyi ustaları tamir edemedi. Üstelik üstünden çok zaman geçti. Onun tamir olacak hali kalmadı,” demiş. Adam ısrar etmiş, “Ne olur beni krala götürün,” demiş. Nöbetçi adamın kararlı ve kendinden emin tavırlarından etkilenmiş ve onu krala götürmüş. Olanı anlatmışlar, Kral da pek inanmamış, “O orgun tamir edilecek yanı yok,” demiş. Adam, “Kralım, ne olur bana izin verin. Zaten umudunuz yok. Kaybedecek neyiniz var,” demiş. Kral ikna olmuş, “Peki,” demiş.
Adam günlerce uğraşmış, en sonunda, bir gece orgun güzel sesi tüm sarayda duyulmuş. Kral dahil, tüm saraydakiler oraya koşmuş. Kral, “Çok zorlandın ama başardın,” demiş. Adam “Efendim zorlanmadım, zira bu orgu ben yapmıştım,” demiş.
Her insanın kendine has hayata tutunma tarzı var. Herkes bir yol tutturmuş gidiyor. Bir kez bir yol tutturanlar, aynı durumun devamını talep ediyorlar.
Mevcut durumunu korumak isteyenlerin çoğunun, hikayedeki bozuk orgdan pek bir farkı yok. Yani hayatlarını bir gözden geçirseler kaybedecekleri bir şeyin olmadığını görecekler.
Hal böyleyken, insan neden değişime bu kadar dirençlidir?
Her canlının olduğu gibi, insanın da birinci önceliği hayatta kalmaktır. O yüzden, insan hayatını sürdürecek güven ortamını her şeyin önünde tutar. Mevcut durumun sürmesi, insana güvenli görünürken, değişim; bozulma, çürüme, çözülme, dağılma gibi görünür. Olayı böyle görünce, durumunu muhafaza etmek güvenli, değişimi ise güvensiz görür. Güvenmediği mecraya katiyen adım atamaz.
Değişime, yeniye, iyiye, daha iyiye adım atmayı güvensiz bulanlar, kaybedecek bir şeyi olmadığını görecek kadar donanımlı değillerdir. Çok yaşlıların durumunu muhafaza etmek istemeleri anlaşılabilir olsa da, gençlerin ve orta yaşlıların değişimden korkması anlaşılır değildir. Zira daha iyiye ulaşmak için kaybedileceklerin kıymeti yoktur.
Hüseyin Güdücü
drguducu@hotmail.com
Yazımızı beğendiyseniz paylaşım butonlarını kullanarak sosyal medyada paylaşıp daha fazla kişiye ulaştırmanızı rica ederiz. Bizi Twitter üzerinden @kanguruhaber hesabından, Instagram üzerinden @kanguruhaber hesabından da takip edebilirsiniz.
Yorum yapmak, eklemek ya da düzeltmek için aşağıdaki yorum kısmını kullanabilirsiniz.